MEVLANA GÖZÜYLE BAKABİLMEK

MEVLANA GÖZÜYLE BAKABİLMEK

Üzüntü ve keder,genel olarak beden rahatsızlığı ve geçim derdi olmayanların çok uzağında kalır.Sevdiğimiz birinin vefat haberini aldığımızda üzüntüyü iliklerimize kadar hissederiz.Gözlerimizden yaşlar dökeriz.Mevlâna üzüntü ve kederin huzur ve mutluluğun yoldaşı dır der.Her cefâ da bir sefâ her sefâ da bir cefâ vardır.Karanlığın en koyulaştığı yerden sonra aydınlık çıkar.Bütün dertlerin,sıkıntıların çözüm yolunda bir basamaktır üzüntü.Kederli

Anlarını hatırlayan  acizlik ve düşkünlük hissiyatını unutmayan birey daha canlı ve dik olur.

        “Gece gündüzün;gam ise neşenin ardındadır.Gündüzü görünce bil ki gece kaçınılmazdır.” “Git kendine dert ara,dert bul;dertlerden bin dert seç.Çünkü yaşamak için bundan başka çare yoktur.Bahtın yar olmadı diye üzülme sakın.Ancak derdin yoksa o zaman üzgünlük göster”. “ Kederle mutlu ol.Çünkü keder.görme tuzağıdır.Bu yolda aşağıya doğru yön,yükseliştir.”

Mevlâna bu vecizelerde hep bulunduğu hale şükretmeyi,aydınlğı işaret ediyor.Mevlâna olgun insan olmanın gereklerini şöyle ifade etmiştir;Olgunun halini ham anlayamaz.Olgun kişi dünya değerlerine bağımlı değildir.İhtirası yoktur,kanaatkardır.Rabbe olan aşk sayesinde kişi hırs ve ayıplarından kurtulur. “ekmek tasası için yandın,sabır ve tevekkül gözünü kapattın”.

Mevlâna kavramlarla,hikayelerle;kibir,kıskançlık,hırs,tamah,öfke,acımasızlık,makam ve mal sevgisi gibi özellikleri ele almıştır.Beden-ruh ilişkisini aktarırken,dünya hayatını güçleştiren olumsuzlukları göstermektedir.

“Ey oğul,çöz bağı,özgür ol.Ne zamana kadar altın ve gümüşün tutsağı olacaksın.”diyerek bize yol gösterici tavsiyelerde bulunmaktadır.

Mevlâna,hikayelere büyük önem ve değer vermiştir.Hikayelerle kendisini toplumla buluşturmuştur.Hikayelerinin kahramanları sanki kendinin hemen yanı başında gibi aktarımlar yapmıştır.Mevlâna insanlara olgunlaşmasını ve önderlerin birleştirici olmasını söylemektedir.

Bilgi sahibi olanlar,hep kendilerini eleştirir vaziyette olmalılar.Zira kişi ancak kendi bilgi ve becerisine göre davranır,kulluk eder.Yaptıklarını kendi ölçü ve terazisine göre değerlendirir.Gerçekte ise asıl değerlendirmeyi Rabbi Rahimim yapacaktır.

Kulluk ve takva amacıyla yaptığımızı sandığımız şeyler,Hakkın huzuruna varıldığında ne değerde olacaktır?

 Edep Konusu Mevlanâ’nın önemle ele aldığı bir konu olmuştur.

Edep;zarafet ve usluluktur;Ayet ve Hadise göre söz ve fiil olarak iyi muamele etmek ve güzel davranmaktır şeklinde tanımlanmıştır.Beden-Ruh,zahir-batin ilişkilerini Mevlâna özellikle değinir.Beden sahiplerine göre,edep dıştadır;çünkü Allah onlardan gizliyi örter.Gönül sahiplerine göre ise edep içtedir.Çünkü gönülleri sırlar bilir.

“ Ey Müslüman! Edep Amaç yolunda her edepsize tahammül etmektir.”diyerek edepsize bile tahammül etmenin edepten geldiğini vurgulamıştır.Filan kişinin kişinin kötü tabiatı ve huyu var diye şikayet ederken gördüğün kişi,bu şikayetçi bil ki kötü huyludur;çünkü kötü huyluyu kötülemektedir.Zira güzel huylu geri durur;kötü huyluya ve kötü tabiatlılara sabreder demiş Mevlâna.Edebi de öyle noktaya oturtmuştur ki! Kamil bir insan kılı kırk yarmalı anlamını taşır.Peygamberimizin (s.a) şüpheli ve şüphe duyduğunuz her şeyden uzak durun Hadisi Şerifi ile Mevlâna’nın hayata hangi gözle ve hangi kapıdan baktığını görelim.